Son yüz yılın en önemli vebalarından birisi olan Kanser vücudun bir çok yerinde görülebilmektedir. Onlardan biride Cilt kanseri olup, cildin tabakalarında ortaya çıkmaktadır. Yapısına göre değişik türde olan bu vakaların insana verdiği tehlike boyutları ise bir birinden farklı boyurlarda olabilir.
Bazal cell ca: % 95 lik kısmı oluşturur. Yani en sık görüleni olup, iyi huylu bir ben gibi tedavi edilebilir ve öldürücü riski yoktur, tedavi başarısı % 100 denilebilir.
Yassı hücreli ca ; 2. sırada sık görülür, tedavi başarı oranı oldukça yüksektir % 95 başarıyla tedavi edilebilir.
Mailign melanom ; en kötü huylu cilt kanseri olup, hızla başka alanlara sıçrama ihtimali vardır, tedavide başarı oranı en düşük olandır. Tüm cilt kanserleri arasında binde bir oranlarında ancak rastlanmaktadır.
Cilde rengini veren melanosit simile hücrelerden kaynaklanan kanserler Malign melanoma olarak adlandırılır.Bazal hücrelerden kaynaklanan kanserler, bazal hücreli karsinomalardır. Cildin dış tabakasındaki yassı hücrelerden kaynaklanan kanserler yassı hücreli karsinomalardır. Yine sinir sisteminden gelen uyarılara hormon üreterek cevap veren nöroendokrin hücrelerinden kaynaklanan cilt kanserleri de vardır. Cilt kanserleri ileri yaşlarda, güneş ışığına maruz kalan bölgelerde veya bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde ortaya çıkar. Cilt kanserleri en çok görülen kanser türüdür. Tüm kanser vakalarının yaklaşık yarısını cilt kanserleri oluşturur.Bazal ve yassı hücreli kanserlerin sayısı kesin olarak bilinmemekle birlikte ABD’ de her yıl bir milyon yeni vaka tespit edileceği tahmin edilmektedir. Bazal hücreli kanserler daha yaygındır, bu vakaların 800.000 ila 900.000’ i bazal hücreli kanserler ve 200.000 ila 300.000 i yassı hücreli kanserlerdir. Cilt kanserleri sıklıkla ölüme sebebiyet vermezler. En çok görülen kanser türü olmasına rağmen kansere bağlı ölümlerin en az nedenidir. Melanom dışı cilt kanserlerine bağlı olarak ABD’ de her yıl 1000 ila 2000 ölüm görülmektedir. Ölen hastaların çoğu yaşlı ve yeterince tedavi almamış olanlardır. Diğer ölüm vakaları ise organ transplantasyonu yapılmış, bağışıklık sistemi bozuk hastalardır. Cilt kanseri, cildin tabakalarından kaynaklanan, hücrelerin aşırı ve kontrolsüz büyümesiyle ortaya çıkan kanserlerdir. Cildin en dış tabakası epidermis ve onun altında yer alan daha iç tabaka ise dermis olarak adlandırılır. Epidermiste en dışta yassı hücreler olmak üzere üç tip hücre (yassı hücreler, bazal hücreler ve melanositler) bulunur. Melanositler cilde rengini veren melanin pigmentini yapan hücrelerdir. Fazla güneşe maruz kaldığında daha çok melanin pigmenti yapılır ve cilt rengi koyulaşır.
Hangi benler risk içerir?
- Cilt rengi ve güneş ışığına maruz kalma, melanom dışı cilt kanseri ve aktinik keratoz riskini artırır.
- Bazal hücreli ve yassı hücreli cilt kanserleri için risk faktörleri;
- Doğal veya yapay aşırı güneş ışığı maruziyeti.
- Sarışın, mavi veya yeşil gözlü, çilli olma.
- Ciltte yanık veya yara izi olması.
- Arsenik maruziyeti.
- Kronik cilt enfeksiyonları veya cilt ülserleri.
- Radyoterapi almış olmak.
- Organ nakli veya diğer nedenlerle bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç alıyor olmak.
- Aktinik keratozis.
Diğer bazı risk faktörleri ise şunlardır;
Yaş: Yaşla birlikte cilt kanseri görülme riski artar. Bunun nedeni yaşla birlikte güneş ışığına maruziyet süresinin artması olabilir.
Erkek Cinsiyet: Erkeklerde bazal hücreli cilt kanseri kadınlardakinden iki kat, yassı hücreli kanser ise üç kat daha fazla görülmektedir.
Kimyasallar: Arsenik dışında böcek ilacı yapımında kullanılan ağır metallere maruz kalma, parafin, belli tip yağlar, kömür ve katran maruziyeti de cilt kanseri riskini artırır.Bir kez cilt kanseri olan birinde ikinci bir kez cilt kanseri görülme riski daha fazladır.
Sedef hastalığı nedeni ile ilaç ya da PUVA(ultraviyole ışın tedavisi) alanlarda yassı hücreli cilt kanseri ve diğer cilt kanserleri riski daha fazladır.
Nadir görülen kseroderma pigmentozum olarak adlandırılan bir cilt hastalığında güneş ışığına bağlı hasarın tamir edilebilme kapasitesi azalır. Bu bireylerde çocukluk çağında bile cilt kanserleri görülebilir.HPV(İnsan papilloma virüsü) genital bölge ve anüste, el ve ayaklardakinden farklı siğillere neden olur. Bu siğiller, cilt kanseri riskini artırır.
Sigara içmek yassı hücreli cilt kanseri riskini artırmaktadır.
Cilt Kanserine Karşı Nasıl Korunulur?
Bazal hücreli ve yassı hücreli kanserler tam olarak önlenememekle birlikte kansere yakalanma riski azaltılabilir. Melanom dışı cilt kanseri riskini azaltmanın en iyi yolu güneş ışığına maruz kalmamaktır. Kendinizi güneş ışınlarından korumanın ve ultaviyoleden faydalanmanın dört yolu; güneşlenirken tişört giymek; şapka takmak, gözleri korumak için güneş gözlüğü kullanmak ve güneşten koruyucu kremler kullanmaktır. Yapay bronzlaşma da cilt için zararlıdır. Bu tarz ultraviyole ışınlarına da maruz kalmaktan kaçınmalısınız. Çocukları da mümkün olduğunca güneş ışığından korumalı ve onlara kendilerini güneş ışığından korumanın yollarını öğretmelisiniz. Ancak güneş ışığından kaçınma önerilirken güneş ışığı ve vitamin D arasındaki ilişkiye de dikkat edilmesi önemlidir. Vitamin D ciltte güneş ışığı etkisi ile üretilen ve belli kanserlere karşı da koruyucu etkisi olduğu bilinen bir vitamindir. Vitamin D’ nin en uygun seviyesi ve cilt kanseri riski ile güneş ışığından yeterli vitamin D alınması arasındaki yarar zarar dengesi tam olarak bilinmemektedir. Cilt renginiz koyu ise ve güneş ışığının zayıf olduğu bölgelerde yaşıyorsanız günlük vitamin D almanız veya belirli gıdalarla Vitamin D takviyesi yapmanız tavsiye edilebilir, ülkemizde de sütlerin çoğuna Vitamin D ilave edilmektedir. Arsenik, böcek ilaçları gibi bazı kimyasallara da maruz kalmaktan kaçınmalısınız.
Cilt Kanseri Nasıl Anlaşılır
Çeşitli cilt kanseri türlerinden en çok görülenleri hakkında kısa bilgi aşağıdadır;
Bazal hücreli kanserler: En dış tabaka olan epidermisteki hücrelerden kaynaklanır. Her 10 cilt kanserinden yaklaşık sekizi bazal hücreli kanserlerdir. Bu tip cilt kanserleri yavaş büyürler, nadiren yayılım yaparlar. Bazal hücreli kanserlerin neredeyse yarısında beş yıl içinde yeni cilt kanseri görülebilmektedir.
Yassı hücreli kanserler: Epidermisteki yassı hücrelerden kaynaklanır. Her 10 cilt kanserinden yaklaşık ikisi yassı hücreli kanserlerdir. Yassı hücreli kanserler sıklıkla cildin hemen altındaki yağ dokusuna yayılma eğilimindedir ve nadiren de olsa lenf nodlarına ve vücudun uzak bölgelerine yayılabilir. Bunlar melanom dışı kanserlerdir. Melanomlar ise daha nadir görülen cilt kanserleridir, melanom dışı kanserlerin vücudun diğer bölgelerine yayılımı çok nadirken, melanomlar sıklıkla çevre dokuya ve vücudun diğer bölgelerine yayılır. Aktinik keratozis ise zamanla cilt kanserine dönüşebilecek özel bir cilt hastalığıdır. Fazla güneş ışığına maruz kalma sonucunda ortaya çıkan solar keratoz olarakta bilinen ciltte küçük, kaba ve pürüzlü, pembe-kırmızı ya da ten renginde lezyonlardır. Genellikle bir bulgu vermezler ve çok sık olmamakla birlikte kansere dönüşebilirler. Aktinik keratoz gibi kansere dönüşebilecek diğer cilt lezyonlarının kansere dönüşmeden çıkarılması gerekebilir, bu nedenle doktorunuza düzenli olarak kontrollere gitmelisiniz. Bazı cilt tümörleri de iyi huyludur, nadiren kansere dönüşürler. Bu tümörler; benlerin çoğu, seboreik keratoz, hemanjiyoma, lipom ve siğillerdir.
Melanom dışı cilt kanserleri ve aktinik keratoz cilt değişlikleri ile karakterizedir. Ciltteki tüm değişiklikler melanom dışı kanserler ve aktinik keratozun bulguları olmamakla birlikte, ciltte değişiklikler görüldüğünde doktora danışılmalıdır.
- İyileşmeyen iltihaplı lezyonlar
- Ciltte görülen;
- Küçük, kabarık, düzgün, parlak ve cilalı lezyonlar
- Küçük, kabarık, kırmızı veya kahverengi-kırmızı renkli lezyonlar
- Düz, sert, kırmızı veya kahverengi ve kabuksu lezyonlar
- Kabuksu, kanamalı lezyonlar
- Yara izine benzer ve kalıcı lezyonlar melanom dışı cilt kanserinin olası bulgularıdır.
- Ciltte sert, pürtüklü, pembe, kırmızı veya kahverengi, kabarık, kabuksu alanlar ve
- alt dudakta dudak kremi yardımıyla geçmeyen çatlama ve soyulma; aktinik keratozun olası bulgularıdır.
Cilt kanserleri çok büyük boyuta ulaşmadıkça belirti ve bulgu vermezler. Ciltte yeni ortaya çıkan bir büyüme, mevcut kitle veya lekelenmede boyut artışı ve üç ay içinde iyileşmeyen cilt ülserleri, cilt kanserlerinin öncü bulguları olabilir. Cilt kanserleri ancak çok büyük boyutlara ulaştığında kanama ve ağrıya neden olabilir.
Teşhis Nasıl Konur?
Melanom dışı kanserlerin tanısında kullanılan muayene ve tanı yöntemleri şunlardır. Muayene: Ciltteki renk, biçim ve yapı değişiklikleri, şişlik ve ciltteki lekeler, doktor tarafından dikkatle muayene edilir.
Biyopsi: Ciltte görülen normal dışı büyümeden parça alınarak, bu parçada kanser hücrelerinin olup olmadığı patoloji uzmanı tarafından mikroskop altında incelenir. Cilt kanseri tanısı konduktan sonra hastalığın diğer bölgelere yayılıp yayılmadığının tespiti için bazı testlere başvurulabilir. Yassı hücreli kanserlerde lenf bezleri yayılımının tespiti için lenf bezi biyopsisi yapılabilir. Cilt kanserlerinin iyileşme şansı; kanserin evresine, kanserin tipine, tümörün yeri ve boyutuna ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır.
Evre 0 melanom dışı cilt kanserinde kanser hücreleri cildin en dış tabakası epidermiste yerleşmiştir.
- Evre I de kanser hücrelerinin boyutu 2 cm’ den küçüktür.
- Evre II’ de tümör 2 cm’ den büyüktür.
- Evre III’ de ise tümör cildin altına doğru kıkırdak tabakasına veya kaslara, kemiğe veya komşu lenf bezlerine yayılmış olabilir; ancak daha uzak bölgedeki organlara yayılmamıştır.
- Evre IV de ise tümör vücudun diğer bölgelerine yayılmıştır.
- Tedavi melanom dışı cilt kanserinin tipine, kanser öncülü lezyonların tipine bağlıdır.
Cilt Kanseri Nasıl Tedavi Edilir?
Melanom dışı cilt kanserleri ve aktinik keratozis tedavisinde temel olarak dört tedavi yöntemi vardır.
Cerrahi Tedavi; Farklı cerrahi tedaviler uygulanmaktadır.
Mohs Mikroskopik cerrahi yönteminde tümör ince tabakalar halinde çıkarılır ve cerrahi sınırda tümör hücrelerinin kalıp kalmadığı mikroskop altında incelenir. Bu yöntemde olabildiğince az normal doku çıkarılması mümkün olabilmektedir, bu nedenle kozmetik sonuçların önemli olduğu, yüz gibi bölgelerde tercih edilmektedir.
Basit eksizyon; tümörün bir miktar normal cilt dokusu ile birlikte çıkarılmasıdır.
Traş eksizyonda; ufak bir bıçak yardımı ile kanserli bölge cilt yüzeyinden traş edilir.
Elektrodiseksiyon ve küretaj; küret adı verilen keskin kaşık şeklinde bir aletle tümörlü cilt yüzeyi kesilir ve kanama elektrotlarla durdurulur. Elektrotlarla bu işlem cerrahi sırasında üç kez tekrarlanabilir.
Kryocerrahi; bu yöntemde küçük bir metal plaka donma derecelerine kadar soğutulur ve daha sonra anormal hücrelerin bulunduğu alana yerleştirilerek anormal hücreler yok edilir. Karsinoma in situ gibi erken evre cilt kanserierinin tedavisinde bu yöntemden faydalanılabilir.
Lazer Cerrahi; Anormal hücreleri yok etmek için lazer kullanılır .
Dermabrazyonda ise cildin en üst tabakası küçük partiküller kullanılarak soyulur.
Radyoterapi; Yüksek enerjili X ışınları kullanılarak kanserli alanlar bölgesel olarak tedavi edilir. Radyoterapinin amacı kanserli hücreleri yok etmek ve tümörü küçültmek olarak özetlenebilir.
Kemoterapi: Kanseri tedavi etmenin başka bir yolu olan kemoterapi de kanser hücrelerini yok etmek için ilaçlar kullanılır. Hastalığın yayılımına göre ilaçlar damar yoluyla verilebileceği gibi organ içine ya da vücut boşluklarına verilerek bölgesel olarak uygulanabilir. Melanom dışı cilt kanserlerinde kemoterapi krem veya losyon olarak cilde uygulanır. Vitamin A içeren retinoid adı verilen ilaçlar cilt kanserlerinin önlenmesi amacıyla kullanılmaktadır. Yassı hücreli cilt kanserlerinin tedavisinde retinoidlerin kullanılması halen araştırılmaktadır. Fotodinamik Tedavi; İlaç ve lazer kullanılarak kanser hücrelerinin öldürülmesidir. Damar yoluyla verilen ilaç ışığa maruz kaldığında aktive olur ve kanser hücrelerinde daha fazla tutulan bu ilaç normal hücrelere zarar vermeden kanserli hücreleri öldürür. Tedaviden Sonra Tedavi cevabının değerlendirilmesi için düzenli olarak kontrollere çağrılacaksınız. Doktorunuz kanserin tekrarlayıp tekrarlamadığını tespit etmek için size bazı testler uygulayacaktır. Bazal hücreli kanserler tedaviden sonraki ilk beş yıl içerisinde tekrarlama eğilimindedir. Tedaviden sonraki beş yıl her altı ayda bir, daha sonra ise yılda bir cilt muayenesi tekrarlanmalıdır.
Yassı hücreli kanserler ise yayılma eğilimindedir, tedaviden sonraki yıllarda her üç ayda bir cilt muayenesi tekrarlanmalıdır.
Genel olarak düşünüldüğünde, güneş ışınlarına daha az maruz kalamk akıllıca davranış olur.